Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Merkez Bankası arasında karşılıklı 198 milyar lira ve 18 milyar dirhem nominal tutarında bir ikili para takası (swap) anlaşması imzalandı.
Ayrıca, biri yerel para birimlerinin sınır ötesi işlemlerde kullanımını teşvik etmeye yönelik, diğeri ise ödeme ve mesajlaşma sistemlerinin entegrasyonunu amaçlayan iki mutabakat zaptı da imzalandı.
İmzalanan bu anlaşmaların, finansal ve ekonomik iş birliğini geliştirmeyi, aynı zamanda ikili ticareti güçlendirmeyi hedeflediği vurgulandı.
Yapılan açıklamalarda, Türk lirası (TRY) ve BAE dirhemi (AED) arasında bir ikili para takası anlaşmasının imzalandığı belirtildi. Bu anlaşma, yerel para birimlerinin kullanılmasını teşvik edecek ve iki ülke arasındaki finansal iş birliğini güçlendirmek amacıyla gerçekleştirilmiştir.
Anlaşma ve mutabakat zaptları, her iki bankanın üst düzey yetkilileri tarafından imzalanmıştır.
Swap anlaşmasının nominal tutarı, 198 milyar TRY ve 18 milyar AED olarak belirlenmiştir. Bu amaçla, yerel para birimi likiditesinin finansal piyasalara sağlanması ve sınır ötesi finansal işlemlerin daha verimli bir şekilde gerçekleştirilmesi hedeflenmektedir.
İlk mutabakat zaptı, sınır ötesi ödeme işlemlerinde Türk lirası (TRY) ve BAE dirhemi (AED) kullanımını teşvik etmeyi amaçlamaktadır. Bu süreç, döviz piyasalarının gelişimi ve ticari ödemelerin kolaylaştırılması ile ekonomik büyümeyi destekleyecektir.
İkinci mutabakat zaptı ise, her iki ülkedeki düzenleyici gerekliliklere uyum sağlayarak sınır ötesi ödemeleri kolaylaştırmayı, yerel ödeme kartlarının kullanımını desteklemeyi amaçlamaktadır. Bu çerçevede, merkezi bankalara ait dijital paraların geliştirilmesine yönelik bilgi paylaşımı teşvik edilecektir.
Finansal iş birliği ile ikili ticaretin geliştirilmesinin yanı sıra, iki ülke arasındaki paydaşlara yeni ticaret ve yatırım fırsatları sunulması hedeflenmektedir. Ayrıca, ödemeler ve finansal teknoloji alanındaki deneyimlerin paylaşımı, her iki ülkenin ekonomik çıkarlarına hizmet etmesi üzerine yoğunlaşacaktır.
Bu anlaşmalar, iki ülke arasındaki stratejik ilişkileri finans ve finansal teknoloji alanlarında daha da güçlendirmeye yönelik bir taahhüt niteliğindedir. Yerel para birimlerinin kullanımıyla maliyetlerin düşürülmesi ve işlem sürelerinin kısaltılması sağlanacaktır. Böylece, hem ticaret hacmi hem de finansal transferlerin artışı beklenmektedir.
HABERLER
5 saat önceSPOR
7 saat önceHABERLER
7 saat önceSPOR
8 saat önceEKONOMİ
8 saat önceSPOR
9 saat önceSPOR
9 saat önce