Kur Korumalı Mevduat uygulamasının sona ermesi üzerine dikkat çeken bir yazı yayımlandı. Yazıda, bu uygulamanın oluşturulmasına karşı çıkılmış ve milletin birikimlerinin borsa gibi alternatif yatırım araçlarına yönlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Uygulamanın, 18 lira seviyesinden çıkan doları tekrar 10 liraya düşürmek amacıyla oluşturulduğu belirtilmiş, ancak yaklaşık bir buçuk yıl sonra iflas ettiği ifade edilmiştir.
Yazıda, KKM uygulamasının sonuçları ele alınmakta; uygulama üretirken ödenen ve ödenecek kur farklarının büyük bir miktara ulaştığı ve bunun neticesinde yüzbinlerce kişinin faize yöneldiği dile getirilmektedir. Bu durumun, zenginlerin daha da zenginleşmesine ve bankaların kârlarının artmasına sebep olduğu belirtilmiştir.
Geçmişte yazılmış olan bir başka yazıda ise, bazı akademisyenlerin kur korumalı mevduat hesaplarının faiz olup olmadığı konusunda fikir yürüttükleri ifade edilmekte, bu çabaların maddi ve manevi zararlar doğuracağı vurgulanmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti, Anayasası ile İslam’ın toplumsal hayatta nasıl yönlendirileceğine dair eğitim ve ekonomi gibi alanlarda birtakım çabalar yürütmekte, ancak bunun yeterli olmadığı ifade edilmektedir. Ülke ekonomisinde yaşanan sorunlar, borç dayalı para sisteminin ve faiz tutumunun ıslah edilmemesinden kaynaklanmaktadır.
Merkez Bankası’nın, milli para basabilen bir kuruma dönüştürülememesi de vurgulanmakta; bankaların bastıkları paranın çok daha fazlası kadar kredi verdikleri ve bu durumun halkın ekonomik durumunu olumsuz etkilediği aktarılmaktadır.
Dövizle yapılan borçlanmaların artması ve ödenen faizlerin halkı zora soktuğu, ülke ekonomisinin dış dünya ile sıkıştığı ifade edilmektedir. Merkez Bankası’nın politika faiz oranlarının yüksekliği, ülkedeki ekonomik büyüme ve yatırımların yapılabilmesini engellemektedir.
Sonuç olarak, mevcut ekonomik sistemin sorunlarına yönelik alternatif çareler aramak gerektiği ifade edilmekte; bu sistemin içindeki verimsizliklerin ve adaletsizliklerin giderilmesi için samimi bir çaba gösterilmesi gerektiği vurgulanmaktadır.
Son olarak, mevcut durumda yapılan tartışmaların yetersiz olduğu ve ulusal çıkarlar doğrultusunda daha yapıcı önerilerin getirilmesi gerektiği belirtilmektedir. Ekonomik sistemin sağlıklı işlemesi için uygun düzenlemelerin ve katkıların sağlanması gerekmektedir.
EKONOMİ
10 saat önceHABERLER
10 saat önceEKONOMİ
13 saat önceEKONOMİ
13 saat önceEKONOMİ
15 saat önceEKONOMİ
16 saat önceSPOR
18 saat önce