CIMPOR, geliştirdiği yenilikçi teknolojiler ve malzemelerle karbon nötr bir gelecek için çalışmalarını sürdürüyor. deOHclay teknolojisi sayesinde düşük karbonlu çimento üretiminde liderlik ediyor ve çimento üretimini döngüsel ekonomiyle entegre eden bir ekosistem yaratma hedefini göz önünde bulunduruyor. Karbon emisyonlarını azaltma konusunda kapsamlı adımlar atan CIMPOR, modern çimento teknolojisinde devrim yaratan kalsine kil çözümlerini sektördeki paydaşlarla paylaştı.
Karbondioksit emisyonlarının %90 oranında düşmesi ve enerji tasarrufunun elektrikte %60, ısıda ise %30 seviyesine ulaşması bekleniyor.
CIMPOR, yeni nesil düşük karbon ayak izli teknolojisi sayesinde, geleneksel Portland çimentosu klinkerine kıyasla %90’a kadar daha düşük karbondioksit emisyonu sağlamayı ve enerji tüketiminde elektrikte %60, ısı enerjisinde ise %30’un üzerinde tasarruf yapmayı hedefliyor. 2026 yılı itibarıyla global ölçekte 1,5 milyon ton üretim kapasitesine ulaşmayı planlayan şirket, 4 tesisi ile dünyanın en büyük kalsine kil üreticisi olmayı ve bu sayede CO² emisyonunu 1,2 milyon ton azaltmayı amaçlıyor. Şirket, Fildişi Sahili’nde kurduğu dünyadaki ilk kalsine kil üretim hattı entegrasyonunu kapsayan çimento fabrikasını 2020’de hizmete aldı; Kamerun’da ise benzer projelerini hayata geçiriyor. Portekiz ve Gana’daki tesisleri de yakında devreye alınacak.
LC3 (Kireç Taşı Kalsine Kil Çimentosu) teknolojisi, CIMPOR’un sürdürülebilirlik stratejisinin merkezindeki en kritik unsurlardan biri. Bu teknoloji, çimento üretiminde yüksek CO² emisyonu yaratan klinkerin yerine, bol miktarda bulunan kireç taşı ve kalsine kili kullanarak önemli bir CO² azaltımı sağlıyor ve şirketin uzun vadeli karbon azaltım hedefleriyle uyumlu bir yapı oluşturuyor.
CIMPOR’un modern çimento teknolojisindeki yenilikçi çözümleri üzerine değerlendirmelerde bulunan şirket yetkilisi, sürdürülebilirlik ve dijitalleşme stratejilerinin iş modelinin temel taşları arasında yer aldığını belirtti. “Rekabet artık sadece finansal başarılarla değil, çevresel ve toplumsal sorumluluklarla da ölçülüyor” dedi.
Çimento sektörünün değişim sürecine dikkat çeken CIMPOR yetkilisi, kendilerini ve sektörlerini yeniden tanımlama zamanının geldiğini vurgulayarak, karbon ayak izini azaltma hedefleri doğrultusunda kendi geliştirdikleri DeOHclay teknolojisi ile düşük karbonlu çimento üretiminde öncülük ettiklerini ifade etti. “Geleceği yalnızca konuşmuyor, onu en çevreci ve inovatif yöntemlerle bugünden inşa ediyoruz” şeklinde ekledi.
CIMPOR’un CTO’su, çimento endüstrisinde yenilikler yaratarak çevresel çözümlere yatırım yaptıklarını ve 2026 yılı itibarıyla 1,5 milyon ton/yıl kapasiteye ulaşmayı hedeflediklerini belirtti. Bu kapasite ile yılda 1,2 milyon ton CO2 azaltma imkânı sunduklarını ifade etti.
Sektördeki en yenilikçi ve sürdürülebilir global oyunculardan biri olan CIMPOR, yeni malzeme ve akıllı şehir çözümlerine yönelik yatırımlarıyla geleceğin ekonomisine hazırlık yapıyor. Karbon nötr üretim süreçlerine yaklaşmak ve döngüsel ekonomiye entegrasyon amacıyla yeşil enerji, kaynak geri dönüşümü ve çevresel çözümler ile stratejik yatırımlarını sürdürüyor.
CIMPOR, Türkiye Çimento ve Beton sektöründeki güçlü temsilcisi olarak yenilikçi uygulamaları ve sürdürülebilir stratejileriyle dikkat çekiyor. Şirket, uluslararası pazarlarda büyümeye ve çevreye duyarlı ürün kalitesini yükseltmeye devam ediyor.
News
