2026 yılı asgari ücretiyle ilgili tartışmalar devam ederken, iki farklı siyasi lider farklı değerlendirmelerde bulundu. Bir lider, asgari ücretin 45 bin TL olması gerektiğini belirtirken, bir diğeri en az 33 bin TL seviyesinin uygun olabileceğini ifade etti.
Bir siyasi lider, kamu harcamalarının azaltılması ve faiz giderlerinin minimize edilmesi durumunda asgari ücretin artırılabileceğini savundu. Açıklamalarında, yüksek harcamalardan tasarruf edilirse, sadece faiz giderlerinden elde edilecek küçük bir miktarla bile asgari ücretin 45 bin TL’ye çıkarılabileceğini belirtti.
Bu rakamı belirlerken, hem enflasyonu hem de ülkenin ekonomik büyümesini göz önünde bulundurduğunu ifade etti. Yüzde 50’lik bir artışın gerektiğini; bununla birlikte bir hane içinde iki asgari ücretlinin toplam gelirinin yoksulluk sınırını karşılaması gerektiğini vurguladı. Bu nedenle 45 bin TL’nin adil bir rakam olduğunu söyledi.
Bir başka lider, asgari ücretin en az 33 bin TL’ye çıkarılması gerektiğini belirterek, mevcut enflasyon oranlarına dayanarak hesaplamaların yapılması gerektiğini söyledi. Mevcut ücretin üzerine enflasyon ve ekonomik büyümeden gelen payın eklenmesi gerektiği üzerinde durdu.
Ancak bu lider, resmi enflasyon verilerine güvenilmediğini vurgulayarak, gerçek enflasyon oranlarının ölçülebilmesi için güvenilir kurumsal mekanizmaların oluşturulması gerektiğini dile getirdi.
Farklı önerilerin gündeme geldiği bu süreçte, Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantılarının önümüzdeki Aralık ayında başlaması bekleniyor. Ekonomistler, açıklanacak enflasyon oranı ve büyüme verileri sonrasında asgari ücretlerdeki rakamların daha belirgin hale geleceğini öngörüyor.
EKONOMİ
14 dakika önceHABERLER
2 saat önceSPOR
3 saat önceEKONOMİ
3 saat önceEKONOMİ
4 saat önceEKONOMİ
5 saat önceEKONOMİ
5 saat önce