Bazı öğretmenlerin öğrencileriyle etkileşimde bulunduğu an genellikle yoklama alma sürecidir. Bu an, sınıfta bulunan her öğrencinin kendini önemsendiği ve özel hissettiği tek andır. Öğrenciler, yoklama sırasında adlarının okunmasını büyük bir merakla beklerler.
Ne yazık ki, yoklama alındıktan sonra bazı öğretmenler belirli öğrencileri ders boyunca göz ardı edebiliyorlar. Böylece, öğrenciler sadece yoklama sırasında var sayılırken, aslında öğretmenlerinin ilgisini çekemeyebiliyorlar. Düşünün ki, bir öğrenci okula gelirken telaş içinde kalmamak için hazırlığını yapar ve yoklamada ismi okunur; ancak ders boyunca öğretmeni onu görmezden gelir.
Öğrenci sınıfta bulunmasına rağmen öğretmeni onu tanımıyor bile. Bu durum, birçok öğrencinin sadece yok yazılmamak için okula başvurmasına yol açmakta. Öğrencisinin hikayesini bilmeyen bir öğretmenin, öğrenciye nasıl fayda sağlayabileceği tartışma konusudur. Gerçekten, bir öğretmenin öğrenciyle kurduğu bu bağ ne kadar önemli!
Bir öğretmenin öğrencilere ilham verebilmesi için onları tanıması, anlaması ve hikayelerine değer vermesi gerekmektedir. Eğitimde başarı, yalnızca akademik performansla değil, öğrencilerin kendilerini ruhsal olarak değerli hissetmesiyle de bağlantılıdır.
Makalenin tamamını okumak için lütfen buraya tıklayın.
HABERLER
1 saat önceHABERLER
3 saat önceEKONOMİ
4 saat önceHABERLER
5 saat önceEKONOMİ
5 saat önceHABERLER
5 saat önceEKONOMİ
6 saat önce